Rise of Empires: Ottoman/Osmanlı Dizisi Hakkında

Rise Of Empires:Ottoman

Rise of Empires Ottoman, 6 bölümden oluşan ve Netflix tarafından çektirilen tek sezonluk Türk belgesel dizisi. Kadroya baktığımızda; Fatih Sultan Mehmed Han’ı canlandıran Cem Yiğit Üzümoğlu’nu, Fatih’in üvey annesini oynayan Tuba Büyüküstün’ü, Çandarlı Halil Paşa karakterini canlandıran Selim Bayraktar gibi yetenekli oyuncuları görüyoruz. Fakat film belgesel tarzında ve tadında olmasına rağmen, tarih kitaplarında İstanbul’un fethini büyük bir iştahla okuyan beni resmen hayal kırıklığına uğrattı. Emre Şahin in yönetmen koltuğunda, Celal Şengör gibi isimlerin kamera arkasında olduğu dizinin, tarihimiz açısından baktığımızda bize ancak bu kadar kötü anlatılabilirdi yorumunu sarfettiriyor.

Dizi tamamen Doğu Roma İmparatorluğun verdiği mücadeleyi onların penceresinden ve her şeyin onların lehineyken şanssızlıkların ve kehanetlerin çerçevesinde sanki Osmanlının şanseseri kazandığını anlatıyor. II. Mehmed’in şanseseri Konstantinopolis’i aldığı, Konstantin’in bir zafer abidesi gibi şehri savunduğunu özellikle Birkan Sokullu’nun canlandırdığı şövalye Giovanni Giustiniani‘yi adeta bir efsane olarak kahramanlaştırdıklarını görüyoruz.

Fatih Sultan Mehmed tarafına baktığınızda Akşemseddin’den bahsedilmiyor. Ulubatlı Hasandan Bahsedilmiyor. Mara Ana karakterini canlandıran Tuba Büyüküstün’ün Osmanlı Padişahıyla senli benli şekilde konuşmasını, Çandarlı Halil Paşa’nın şehzade olduğu dönemde II. Mehmed’i kırbaçlattığını, onunla laubali şekilde konuştuğunu görüyoruz. Özellikle genç Osmanlı padişahının aslında sıradan bir komutan ve lider imajında olduğunu görüyoruz. Dizinin Yeniçerileri cılız, ufak tefek askerlerden oluşturup, 700 kişilik askeriyle şövalye Giustiniani’nin resmen Yeniçeleri ot biçer gibi biçtiği ve neredeyse hiç zaiyat vermeden savaştığını kahramanlaştırarak anlattığınıda ayrıca görüyoruz. Lakin dizinin sonunda Yeniçeriler tarafından yaralanan şövalyenin kaçmak zorunda olduğu da son bir anekdot olarak belirtilmiş.

Buradan şunu diyebilirsiniz ne var bunda sonuçta belgesel bir dizi çekilmiş ve İstanbul’un fethi anlatılmış.

Evet anlatılmış Lakin tarihi bilmeyenler bunu şu şekilde öğrenecekler. Osmanlı sultanı Fatih Sultan Mehmed’in savaşı şans eseri kazanmış gibi karşısındaki Konstantin’in cesurca ve kahramanca mücadele vermiş olduğunu, kehanetlerin ve şansın II. Mehmed’in tarafında olduğu algısıyla tarihin zihinlere birazda yanlış şekilde lanse edildiğini görmüş olacağız.

Dünyanın İlk Günü Romanı(Beyazıt Akman)

Halbuki Fatih Sultan Mehmed Han’ı Beyazıt Akman’ın Dünyanın İlk Günü kitabından okusanız tadından hiç bitmesin istersiniz. Tez çalışması olarak yazılan bu roman oldukça keyifli ve sürükleyici. Fatih’in, Rumeli Hisarının yapımında bulunacak kadar mimari, fetihte kullanılacak topların çiziminde bulunacak kadar matematik ve fizik, farklı ülkelerin temsilcileriyle rahatlıkla konuşabilecek düzeyde 6 dil(Türkçe, Arapça, Latince, Sırpça, Farsça, Yunanca) bilen bir komutandan tüm gerçekliğiyle bahsediyor. Yeni bir şey öğrendiğinde öğrendiği kişiye sus deyip, vezirlerini çağırıp o şey üzerine aralarında tartıştırıp gözlem yapabilecek düzeyde bir zekaya ve sivriliğe sahip bir liderden bahsediliyor. Fatih’in amacının Vatikan’ı da alıp İstanbul’u dünyayının merkezi haline getirip dünyayı İstanbul’dan yönetmek. Bilim ve ilim adamlarını İstanbul’da topluyor ve Nizamülmülk’ün Nizamiye Medresesi’ndeki gayesi gibi İstanbul’u ilim ve bilim şehri yapmak istiyor. Fakat Roma bu durumu öngördüğü için Fatih’in doktoru yahudi Yakup’u bir nevi satın alıp, Fatih’in ölmesine neden oluyor. (Batılı tarihçilerin yorumuna göre Fatih Sultan Mehmed bir kaç yıl daha yaşasaydı bugünkü Doğu ve Batı kavramları olmazdı.) Fatih ömrünün son demlerinde öleceğini hissetmiş gibi dönemin dünyaca ünlü ressamı Jacopo Bellini‘yi İstanbul’a getirtip tarih kitaplarında gördüğümüz o meşhur portresini yaptırıyor.

Ressam Jacopo Bellini tarafından yapılan Fatih Sultan Mehmed (II.Mehmed) portresi

Lakin bunu dizide göremiyoruz. Fatih’in inatçı, dediğim dedik bir karaktere sahip algı oluşturulması da cabası. Diziyi tamamen kötülemek değil niyetim fakat Fatih Aksoy tarafından çekilen Fetih 1453 filmi bile bundan daha iyiydi.

Fetih 1453 filmi

İzleyip izlememek size kalmış ama beklentinizin yüksek olmamasını tavsiye ederim.

Umarım Türk sineması tarih filmlerinde daha da gelişir ve sağlam bütçelerle Fatih Sultan Mehmed Han, Kanuni Sultan Süleyman, Yavuz Sultan Selim, II. Abdulhamit gibi dönemlerine damga vurmuş padişahların filmlerini çekerler de yabancılar tarafından finanse edilerek çektirilen ve yalan yanlış empoze edilen tarihimizi başkalarından izlemek zorunda kalmayız…