Akıncı Belgeseline Dair

Baykar Teknoloji teknik müdürü Selçuk Bayraktar‘ı, Cumhuriyet tarihinin teknoloji alanında en idol isimlerinden biri olarak görüyorum. Yaptığı iş bir vizyondan ziyade, işe tamamen ruhunu ve yüreğini ortaya koyduğunu gösteriyor.

Akıncı belgeseli 24 Mayıs ta NTV, TRT ve Baykar Teknoloji youtube kanallarında gösterildi. İzleyenlerin duygulanmaması, tüylerinin diken diken olmaması mümkün değil. Bende bir mühendis olarak mühendislerin duygularını gözlemleyebilmek, onların yaşadığı anları anlayabilmek adına 2 kez izledim. Gerçekten çok emek verilen ve ortaya sadece üründen ziyade milli bir şuur koyan canavar gibi dev bir ekip var. Bunu zaten izlerken geceleri geç vakte kadar çalışan, uykusuz kalan personelin yüzünden okumanız mümkün.

Yalnız üzüldüğüm nokta şu oldu. Keşke o mühendislerin hiç birinin yüzü gösterilmeseydi. Keşke isimleri açık açık verilmeseydi. Keşke işin mutfağı bu kadar ayan beyan teşhir edilmeseydi. Kullanılan monitörler, donanımlar açık bir şekilde gösterilmeseydi. Böyle bir dönemde, böyle bir zamanda Türkiye düşmanlarına bir nevi bu bilgileri altın tepsiyle sunmak benim hiç içime sinmedi açıkçası. Çünkü böyle düşünmeme neden olan 2007 yılında gerçekleşen meşhur Aselsan Mühendislerinin uçak kazasını hatırlarsınız. (Memurlar.net, CNN, Star) İşin ilginç yanı hala aydınlatılamayan ve bugün belkide ülkece bize çağ atlatacak beyin takımları o uçak kazasında hiç yoktan can verdiler.

Asıl beni kaygılandıran bir başka şey ise İran’ın nükleer santralinde gerçekleşen meşhur Stuxnet vakası ve arka planda olanlar. Her şey İran cumhurbaşkanı Ahmedinejad‘ın İran Nükleer tesisinde çekilen aşağıdaki fotoğrafın basına servis edilmesiyle başlıyor. İran’ın amacı Amerika ve İsrail gibi ülkelere gövde gösterisi yaparak bakın bizim nükleer santralimiz var kimseden korkmuyoruz mesajı vermek.

Mahmud Ahmedinejad’ın Nükleer Tesiste çekilen bir fotoğraf karesi

Bir başka açıdan çekilen diğer görsel

İşte bu görselden yola çıkan Amerika uzman bir ekip kuruyor. Bu ekip fotoğraftaki donanımların analizine başlıyor. Ne zaman ve hangi firma tarafından üretildiğini araştıran ekip, aynı donanımları temin edip yazılımsal ve donanımsal açıklarını test ederek, açıklarını tespit ediyorlar. Ardından bu açıkları kullanarak sisteme sızabilen ve adı sonradan Stuxnet olarak adlandırılan solucan yazılımı yazıyorlar. Tabi iş bununla kalmıyor çünkü bu solucanı sisteme eklemeleri lazım ama tesisin bulunduğu sistem bir nevi dış dünyaya kapalı bir internet ağı (intranet) kullanıyor. Bunun için yapılması gereken şey ise kaleyi içten fethetmek. Çalışan mühendislerden birine ulaşıp, yüklü miktar para, çocuklar için Amerika da bir gelecek vaad ediyorlar. Karşılığında ise mühendisten sadece verecekleri flash diski bilgisayarlardan birine takmasını istiyorlar. Bunu kabul eden mühendis flash diski tesisteki bilgisayarlardan birine takıyor ve sonrasında sisteme sızan yazılım trübünlerden birinin içindeki soğutma sistemindeki pervanenin dönüş hızını azaltarak sistemin aşırı ısınıp patlamasına neden oluyor. Milyarlarca dolar harcanarak gerçekleştirilmesi planlanan Nükleer programı askıya alınıyor. Olayın nasıl yapıldığı araştırılıp mühendislerin bir kısmının işkenceyle öldürüldüğü söylensede Amerika sadece tek bir fotoğraftan yola çıkarak, binlerce km uzaktan hiç bir askeri kayıp vermeden, kurduğu küçük bir ekiple düşmanı İran’ı bir kaç yıl geriye götürebiliyor.

Hal böyle olunca, belgeseli izlerken kullanılan bilgisayarlardan bazılarının Lenovo olduğunu gördüm. Lenovo, içinde bulundurduğu rom bellekte yüklü bir yazılım ile Çin deki üsse verileri gönderen ve güvenilmeyen bir marka. Üstelik kullanılan bilgisayarların bir kısmında da windows işletim sistemi yüklü!

Yerli diyoruz, milli diyoruz ama güvenlik kısmında bu tür zaafiyetlerin bulunması beni izlerken maalesef derinden üzdü.

Gururlanmak, göğsümüzün kabarması gerçekten bambaşka bir olay. Fakat beni endişelendiren şey umarım hiç bir zaman gerçekleşmez. Baykar Savunma, ülkemizin göğsünü kabartmaya devam eder.

Rabbim bu ülkenin gerçekten çalışan milli mühendislerinin ve evlatlarının ayağına taş değirmesin.